İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi olan Emirhan Kurtuluş, tıp topluluğunda isminden kelam ettirecek büyük bir muvaffakiyete imza attı.
Emirhan Kurtuluş, yaklaşık 3 yıl süren çalışmasıyla MR imgelerini alıp, işleyerek 3 boyutlu sisteme aktaran ve beyin cerrahlarını hastayı nasıl ameliyat etmesi gerektiği konusunda yönlendiren bir yapay zeka sistemi geliştirdi.
Dünya birincisi oldu
Artırılmış gerçeklik gözlüğüyle cerrahların hasarlı beyni görmesini ve ameliyat öncesi prova yapabilmelerini de sağlayan Kurtuluş, çalışmasıyla ABD’de düzenlenen Regeneron International Science and Engineering Fair’de biyomedikal mühendisliği alanında dünya birincisi oldu.
Stanford Üniversitesi’nden tam burs kazandı
Stanford Üniversitesi’nde tam bursla okuma hakkı da kazanan Kurtuluş, aralık ayında gerçekleşecek olan Nobel ödül merasimine de davet edildi.
“Vatanıma hizmet etmeyi planlıyorum”
İHA’nın haberine nazaran; eğitim sürecinden bahseden Emirhan Kurtuluş, “Ben ortaokulun sonuna kadar İhlas Koleji’nde okudum. Yaptığım proje temelde bir yapay zeka sistemiyle alakalı, bir hastanın datalarını alıp, bu MR imajları oluyor genelde. MR manzaralarını alıp, hastaya en az hasarı verecek beyin ameliyatını planlayıp doktora sunmak üzerine. Hastanın datalarını aldıktan sonra benim sistemim doktora diyor ki, hastayı benim söylediğim formda ameliyat edersen hasta bu ameliyat masasından en az hasarla kalkar. Bu proje 10’uncu sınıfın ortalarına yanlışsız aklıma geldi. Ben ortaokulun sonuna kadar tabip olmak istiyordum. Daha sonra mühendislikle tanışınca hayatta gerçek yapmak istediğim şeyin bu olduğunu fark ettim. Akabinde bu iki bilgimi kıymetlendirmek istedim. Bu ikisini birleştirerek kendime dedim ki literatürde çok fazla yapay zekayla ilgili çalışma var. Lakin bunlar bilhassa ameliyat planlama üzere çok evreli şeylerin yalnızca bir modülünde doktora yardımcı oluyorlar. Niçin ben bir sistem geliştirmiyeyim ve bu her şeyi tek seferde çözmesin diye düşündüm. 10’uncu sınıfın ortalarına yanlışsız bu projeye başladım. Yaklaşık 2 buçuk, 3 yıl bu proje ile uğraştım. Totalde bu projeye 3 bin 500 saatin üzerinde emek verdim. Ailem bütün süreçte çok büyük destekçim lakin ailem içerisinde en büyük destekçim dedemdi. Kendisi küçüklüğümden beri benim bilimle uğraşmamı istemiş ve motive etmiş biridir. Küçükken çizgi filimden çok belgesel izlemeyi seven bir çocuktum. En çok istediğim üniversite Stanford Üniversitesi’ydi, oradan kabul aldım. Lisans eğitimimi ve ondan sonrasını orada tamamlamayı planlıyorum. Daha sonra ise ülkeme dönüp, kendi vatanıma hizmet etmeyi planlıyorum.” sözlerini kullandı.
